ÇEKMECEMDEKİ MEKTUPLAR

Duydum ki bu aralar zor günler geçiriyormuşsun. Küçük bir kaza atlatmışsın. Biliyor musun bunu duyduğumda üzüldüm ve seni aramak istedim ama arayamadım. Arasam “Nasılsın? geçmiş olsun” faslını geçtikten sonra ne konuşacağımızı bilemedim. Doğaçlama gelişirdi konuşmamız elbette ama ne zaman seni arayacak olsam “Arama” dedi senin sesin sanki. Ben de aramadım, cesaret edipte arayamadım. Oysa Bir zamanlar konuşacak o kadar çok şeyimiz vardı ki, gün biterdi de bizim konuşacaklarımız bitmezdi. Sonra sende bazı değişiklikler başladı. Telefonlarımı açmaz, mesajlarıma cevap yazmaz oldun. Zamanla uzaklaştın Ve bir gün gittin. Öyle bir gittin ki, canımdan can gitti.

Edip Akbayram’ın şarkısında söylediği gibi.

Öyle bıkmışım ki kendimden

Kurudum düştüm dalımdan

Sanki ruhum çıktı canımdan

Sen benden gittin gideli

Oysa ben seninle doğmamıştım. Oysa ben çocukluğumda seninle değildim. Oysa ben hayatı seninle öğrenmemiştim. Bunun yanı sıra senden öğrendiklerim de oldu tabii. Sen eşittir Ben değildi ki, bu kadar yıkılmamalıydım. Gel de bunu duygulara anlat; gel de bunu kalbe anlat. Üzüldüm, sarsıldım, yıkıldım. Derken zamanla toparlandım ve kabullendim. Sen gitmiştin ve biten bitmişti işte hepsi bu kadardı.

Bir zaman sonra Sezen Aksu’nun şarkısında çıktın karşıma.

Beni özle isterim beni çok özle

Üzül üzül bir süre

En azından ince bir kabuk bağlasın

Azıcık eşitlik sağlasın

Gerçekten çok istiyordum senin de üzülmeni. Sen de üzülecektin ve şarkıdaki gibi eşitlik sağlanacaktı. Bunun düşüncesi bile içimi rahatlatıyordu. Derken o haberi aldım. Küçük bir kaza geçirmişsin ve kendini çok yalnız hissediyormuşsun. Evet olmuştu; galiba eşitlik sağlanmıştı ya da ben kendimi rahatlatmak için öyle olduğuna inanmak istiyordum. Belki de artık seni düşündüğumde canımın acımaması için psikolojik bir rahatlama şekliydi bu düşünce benim için. Şimdi nerede ne yaptığını ve nasıl olduğunu hiç bilmiyorum. Bilmek ister miyim onu da bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da hayatın devam ettiğidir. Şimdi ben kaldığım yerden hayatıma devam ediyorum. Bu yazdığım mektubu da zarfa koyup postaya vermek yerine çekmeceye atacağım. Bakarsın bir gün elime geçer okurum. Sonra mı? Sonrasını kim bilebilir ki.

DEVAM EDECEK

Related posts

Leave a Comment